Kaunos (Karca: Kbid ; Likçe: Khbide ; Grekçe: Καῦνος; Latince: Caunus) Antik Anadolu'nun Karya bölgesinde yer alan antik bir kenttir. Muğla'nın Köyceğiz ilçesine bağlı Çandır Mahallesi sınırları içerisinde yer alır. Kaunos Kaya Mezarları en rahat Muğla'nın Ortaca ilçesine bağlı Dalyan mahallesinden görülmektedir.
Kent, Kalbis (Calbys-Dalyan Çayı) akarsuyunun etrafından geçtiği dağlık tepenin yamacında kurulmuştur. Zamanında bir liman kenti olan şehir, Dalyan Deltası'nın oluşması nedeniyle bugün deniz kıyısından uzaklaşmıştır.
Dalyan Çayı'nın Çandır tarafında bulunan kent bir mitosa göre Miletos'un ikiz çocuklarından biri olan Kaunos tarafından Karya - Likya sınırında kurulmuştur. Sınır kenti olmanın olanaklarından yararlanmışlardır. Günümüzde Gökova'dan Fethiye'ye kadar uzanan bir alanda mimari, ticari ve siyasi etkileri görülmektedir. Antik Çağ'da bir liman ve ticaret kenti olan Kaunos günümüzde su kıyısından (Sülüklü Gölet) biraz daha içeride kalmıştır. Kentin Dalyan'a bakan dağ yamacında yapılmış kökeni Urartu'lulara dayanan kaya oyma mezarları kendine has mühendislik ve tarzıyla dikkat çeker. Diğer taraftan kenti koruyan yaklaşık 3 km. uzunluğundaki sur duvarları olmak üzere, stoa, agora, çeşme, hamam, tiyatro ve ruhani toplanma yeri kalıntıları Kaunos'un antik dönemde oldukça gelişmiş bir kent yaşamı olduğunu göstermektedir. Hititler dönemine kadar uzanan nadir uygarlıklardan biri olan Likya'nın önemli kentlerinden biri olan Kaonos'un ticaret kenti olduğu bilinse de toplum yaşamının köleci olup olmadığı tam bilinmemektedir. Ancak Pers'lerin Anadoluyu ele geçirme sürecinde pasif savunmayla teslim olmamayı tercih ettikleri hikayesi dikkati çekmektedir. Farklı uygarlık ve hükümranlık süreçlerinde Kaunos MS 6. yüzyıl sonlarına değin yerleşim görmüştür. Ancak Yukarı Akropol sonraki dönemlerde de kullanılmışsa da, bu yerleşim fazla uzun süreli olmamıştır. Günümüz'de Dalyan mimarisi ve yaşamı, Kaunos dönemi ile karşılaştırıldığında son derece zevksiz ve geride durmaktadır. Kaunos'luların bölge ekosistemini çok daha verimli değerlendirdikleri ve gelişkin bir doğa mimarisi anlayışıyla güneşe, rüzgara, soğuğa ve sıcağa uyumlu yapılar çıkarabildikleri bugün bile hala gözlemlenebilir.
Kaunos yerleşkesine Dalyan'dan su taşıtlarıyla (kano, sandal, tur tekneleri) kanalı geçerek rahatlıkla gidilmektedir.
Heredot’a göre Kaunoslular Karia’nın yerli halkındandı ama kendilerini Giritli sayıyorlardı. Coğrafyacı Strabon da Kaunos’un tersanesinin ve ağzı kapanabilen bir limanının bulunduğunu yazıyor. Kenti, ikiz kızkardeşi ile birbirine aşık oldukları için sürülen Miletos’un oğlu Kaunos'un kurduğu öyküsü anlatılır. Dalyan’dan da görülebilen kaya mezarları ise MÖ 4. yy’da yapılmış. Antik kentin daha sonraları Roma Dönemi’nde de kullanıldığı roma hamamı gibi kalıntılardan anlaşılmaktadır. Lykia tipi mezarların içinde ölülerin üzerine yatırıldığı üç taş yatak bulunmaktadır.